İngilizlerin zeki mi zeki, yakışıklı mı yakışıklı ve nice sıfatların ajanı John Luther ile tanışın.. Gerçi şu anda siz okurların bir çoğu çoktan tanışmışsınızdır bu sevilesi insanla. Ama tanımayanınız varsa hala benden size bir acil uyarı yazısı olsun bu.. Hem de en acilinden..
Şimdi soruyorsunuz; "Neden tanışalım, ne ayrıcalığı var bu ajanın da onca izlenecek dizi ve film varken bu diziyi izleyelim. Hele ki elimizi nereye atsak orada polisiye dizisi varken neden bu?" diye değil mi ? Ee işte ben burada devreye giriyor ve sizlere bu soruların cevaplarını veriyorum teker teker..
Neden Luther?
Çünkü Luther daha önce izlediğiniz hiçbir polisiye dizisine benzemiyor. CSI' ın bütün şehirleri olsun. Law and Order olsun ne bilim başka ne var gelmedi aklıma şimdi ama benzemiyor işte onlara. Her bölüm karşınıza çıkan bu "katil" sınıfına giren psikopatlar öyle farklı işleniyor ki öykü içinde şaşıp kalmamak elde değil. Başta bakıyorsun her şey çözülmüş katil bulunmuş, belli kim olduğu ama gidişat öyle bildiğimiz gibi onu kodese yollamakla sonuçlanmıyor. Dallanıp budaklanıyor. Diziyle ilgili nasıl bir bilgi versem diziyi katledecekmişim gibi geliyor o yüzden bu kadarını bilin yeter.
Çünkü Luther rolünde izlediğimiz insan.. hımm nasıl bir sıfat koysam bilemedim cidden. Idris Elba öyle bir oynuyor ki diyorsunuz ki "abi sen daha önce nerelerdeydin?".. Mimikleriyle, konuşmasıyla, çaresizliğe düştüğü zaman "ben polisim evet ama insanım be." tavırlarıyla oyununu göklere çıkarıyor..
Çünkü Luther da bir Alice var. Alice Morgan var. Hakkında kesinlikle ama kesinlikle itinayla hiçbir bilgi edinmenizi istemediğim, onu sadece izleyerek, olaylara şahit olarak tanımanızı istediğim bir karakter. Dizi dünyasında kesinlikle en özel karakterler içerisine girmesi gerektiğini düşündüğüm bir karakter.. Bu nadide karakteri analar ne yavrular doğuruyor kardeşim dedirtecek bir güzelliğe sahip ve güzelliği kadar oyunculuğuyla da göz dolduran Ruth Wilson canlandırıyor. Hakkında bu kadar konuştuğum bir karakteri siz de tanımak istemez misiniz?
Ne ayrıcalığı var?
Yakalanacak olan o katillerin profilleri, onları yakalama şekilleri her şeyi farklı bu dizinin. Senaryo, kurgu, çekimler çok iyi. Müzikler ise enfes.. Enfes.. Çalan şarkılar sanki olayların içine iyice girmeniz için ayarlanmış. Sözleriyle ve müziğiyle tam oturan cinsten..
Hep dert etmiyor musunuz! Bir sezon içerisinde çok bölüm var. 22,23 bölüm izleyebilecek vaktim de sabrım da yok diye. Buyurun o zaman tam sizlik bir dizi. İki sezonuyla toplam 10 bölüm. Tabii ki bu durum her ne kadar beni üzse de sizin hoşunuza gidecektir belki. İngilizlerin bu 4-6 bölümlük sezon anlayışlarından bir an önce vazgeçmeleri dileğiyle..
1.sezon finalinde ciddi ciddi tansiyonumun düştüğünü belirtmek ister. Kalp rahatsızlığı ve hamile olanlara böyle bir riski teşkil ettiği için diziyi izlememelerini öneririm.. Geri kalanlar ise bu zeki herifi bu zamana kadar tanımadığınız için çok şey kaybediyorsunuz der, elinizi çabuk tutmanızı öneririm. Luther izleyen o azınlık içerisinde siz de olabilirsiniz..