22 Nisan 2012 Pazar

Portret v Sumer Kakh

2011 Rusya yapımı Alacakaranlığın Portresi seyirciye göstermek istediği ve keşfettirmeye çalıştığı duygu her neyse onu gerek çekimleriyle gerek oyunculuklarıyla yansıtamayan vasat bir film..
-DİKKAT:Tüm filmi anlatacağım-
Film başladı...
Marina görüntüde güzel bir işi,evi,kocası olan zengin bir hatun. Yediği önünde yemediği arkasında...Kocasını onun iş arkadaşıyla çok rahat bir şekilde aldatıyor. Yalnız kadın ondan da mutlu değil. Tatmin olamıyor kadın. Buluştukları evi beğenmiyor,adamın hareketlerini beğenmiyor. Gene bir buluşma sonrası taksi bulamadığı için yayan yoluna devam ederken aksilikler zinciri Sevgili Marina'yı buluyor. İlk önce topuğu kırılıyor. Bunu nasıl büyük bir sorun haline getiriyor sormayın. Tek bir ayakkabının topuğu kadını hayattan soğutuyor resmen. Girdiği şekiller görülmeye değ(mez)er.. Gündüz vakti topuğu kırılan Marina'nın bir arpa boyu yol alması geceyi bulur. Üstüne çantası çalınır,yardım istediği restorandakiler tuhaf davranır falan falan...Gece karanlığında güzel giyinimli bayanın dikkatini üç polis arkadaş çeker. Ee tabii polislerimizin kişiliklerini film başında öğrendik zaten. Kendileri yalnız bir bayan görmeye dursunlar hemen hallediyorlar işlerini..Marina içinde aynı şey geçerli..Ama gelin görün ki bu zamana kadar polisler kimsenin başını örtmeden işlerini hallediyorken Marina'nın başı örtülüyor,polisler kadının suratını "Gece Karanlığında" görmüyorlar..Hiç..Bu talihsiz olay sonunda ablamız yıkılmaz..O güçlü bir kadındır çünkü..Kocasına bile belli etmez..Ama Marina'nın içini değiştirir bu olay..Hayata farklı bakmasını sağlar..Alın size "Alacakaranlık" diyor senarist burada. Yardım istediği restorana abone olur,inadına hergün o restorana gitmeye başlar..Gittiği bir gün bir de ne görsün..Tecavüze uğradığı polisler karşısında.. Polislerden biri ayyaş kafayla çıkıyor dışarı,Marina alıyor onu takibe elinde bir şarap şişesi öldürecek polisi..Takip ediyor..Ayrıca belirtelim;Ruslarda şöyle bir adet var. Yoldan geçen istediğiniz arabayı durdurup- "taksi" olmasına gerek yok-,"paranı vereceğim şuraya götür" diyorsunuz götürüyor. Arabalara bir el etmeniz yeter direk duruyorlar. Devam edelim; takip adamın evinin asansörüne kadar devam ediyor. Marina elindeki şişeyi kırıp giriyor asansöre bekliyoruz ki kesecek boynunu..Beklenen tabii ki olmuyor. Marina elindeki şişeyi bırakıp polisin pantolon kemerini sökmeye başlıyor. Asansör geceleri rutin bir hale bağlanıyor. Kadın sevgilisinin bulduğu evlere pis diye laf söylerken bu evin halinin bok götürmesi onun için hiçbir sorun olmuyor ve eve girdiği gibi bir daha çıkmak bilmiyor. Adam kovuyor geri dönüyor..Seks sırasında sürekli "seni seviyorum" diyor kadın dövüyor erkek..Marina aşık oluyor tecavüzcüsüne.. Kalburüstü hayatını, bu zamana kadar bütünleştiği tüm değerleri bırakıyor..Sonra kocasına dönmek zorunda olan Marina hava alanına bırakılıyor. Polis gitmiyor kadını izliyor. Karısını almaya gelen kocasına gözükmüyor Marina ve yollara düşüyor arkasında polis..
Film bitti...

Anlamsız,hiçbir şey anlatmayan,"bakın biz de film çekiyoruz" demek için çekilmiş üstüne bir de ödüller almış film..İzlemeyin..

Kötü

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...