3 Mart 2012 Cumartesi

Le scaphandre et le papillon


Bütün bedensel fonksiyonlarınızı bir anda yitirdiginizi düşünün...Hiç beklemediğiniz bir anda, hiç beklemediğiniz bir yerde aniden bütün vücudunuza inen felci...Milyonda bir denk gelecek şansın( şansızlığın) size vurduğunu... Berbat değil mi?  Düşünmek bile midenize kramp girmesine neden oluyor... Şimdi de vücudunuzda tek kontrol edebildiğiniz duyunuzun sol gözünüz olduğunu düşünün.Sadece sol gözünüz...

Ne çok düşünün demişim be... Vazgeçin o zaman düşünmeyin...Bu filmi izleyin; bu filmi izlemeden önce bilin ki bu gerçek bir hikaye...
The Diving Bell and Butterfly, Fransa-Amerika ortak yapımı biyografik türden 112 dakikalık bir serüven...Jean-Dominique Bauby'ın aynı isimli kitabını; The Pianist,Being Julia filmlerinden tanıdığımız Ronald Howard senaryo haline getirmiş...

Elle dergisi editörü Jean-Dominique geçirdiği felç sonucu değişen hayatını ve bu hayatını kitap haline getirme çabalarını anlatıyor filmimiz.Kitap mı lan...Konuşamayan adam nasıl kitap yazacak derseniz açıklayalım; Alttaki resimde gördüğünüz konuşma terapistinin geliştirdiği,Fransa'da kullanılma sıklığına göre hazırlanan alfabe sayesinde...Bu alfabenin sesli bir şekilde okunulması sonucu istediği harfe denk gelince gözünü kırpmasıyla birleşen harfler...kelimeler...cümleler...

Filmin bir kısmının hastanın gözünden çekilmesi filmin içine kolaylıkla girmemize yardımcı oluyor.Göz kırpma sahnelerinde saniyelik ekran kararması...Başrol oyuncusu Mathieu Amalric'den önce Johnny Depp düşünülmüş; fakat kendileri o esnada Karayip Korsanlarının çekiminde oldukları için projeden çekilmek zorunda kalmış.Johnny oynasa nasıl olurdu bilmiyorum ama Mathieu çok iyi oynamış( helal...).

Yazarın kitabı türkçe dahil birçok dile çevrilmiştir.Türkiye'de kitap ismi "Dalgıç giysisi ve Kelebek" olarak basılırken,filmi "Kelebek ve Dalgıç" olarak gösterime sokmuşlar.Bunun mantığını bir türlü anlayamadım.Çünkü filmde geçen kelebek ve dalgıç giysisi birer metafor...Ama dalgıç giysisi ulan, dalgıç değil...

Bafta,Altın Küre ve Cannes dahil birçok önemli yerlerden ödüllerle dönmüş olan "Kelebek ve Dalgıç Giysisi"ni izleyin lan  diye kafanızı yiyemem... Çok harika çekilmiş, olağanüstü müziklerle bezenmiş bir film değil..Ama şans verilmesi gereken, iyi olabilecek çekimlere sahip, baba-oğul ve aldatılan eş- sevgili arasındaki konuşmalar gibi bir çok sahne için izlenebilinecek bir film... İmdb'ye güveniyorsanız imdb Top 250'de 210'uncu sırada yer almaktadır...Film hakkında çok ayrıntı vermeden bir şeyler karaladım; keyif senin sevgili okur...

Kapanışı filmdeki güzel replikle kapatalım..

Hepimiz çocuğuz, hepimizin onaylanmaya ihtiyacı var.

**Torrent kullanıcıysanız  buradan torrent dosyasını, buradan da altyazısını temin edebilirsiniz..


4 yorum:

Unknown dedi ki...

Fransız sineması hap gibidir, senaryo, görseller, oyunculuk her şey tek kapsulde verilir. Garip hissettirir... Çok severim, bu filmin de zihnimdeki yeri çok kıymetlidir, bu kaar kasvetli bir hikaye için çekilebilecek çok iyi bir uyarlamadır.
ben de geçenlerde yazmıştım, ilginizi çekerse, görüşmek üzere

http://kusurluanalizler.blogspot.com/2012/02/tema-olum-film-diving-bell-and.html

mec.si dedi ki...

İlgimi hayliyle çekti;hakkınızı yemeden postumun sizinkinin yanında baya sönük kaldığını belirtmek lazım...

Hikayenin bu denli güzel,sıkmadan anlatımı bu film "iyidir iyi" dedirttiriyor..

Unknown dedi ki...

Aaa lütfen estafrullah... Ben çok kıymet verdim yazınıza, ilgiyle okudum, kitapla ilgili detaylar ve direk sogulama yoluna giderek yazıya başlamanız oldukça vurucu olmuş, bakış açısı kıymetlidir... Aynen devam edin, sıklıkla görüşmek üzere...

mec.si dedi ki...

Teşekkürler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...