22 Ekim 2012 Pazartesi

..........

Bugünün nasıl geçeceğini bildiğin halde "boş hayallere kapılma"yı seçip, hayal dünyanda yazdığın “imkansız” senaryonun gerçekleşmesini beklemek.. Olanı kabul etmemeye, olmayanı oldurmaya çalışmak vs her zaman yaptığın malum salak saçması davranışlar zinciri.. 

Sen değer verdiğin birini görebilmek umuduyla hiç bilmediğin bir yere gidip saatlerce bekledin mi? ya da sadece adını bildiğin bir semte gidip olur da "o da bu yollardan geçmiştir ya da geçer" diye düşünerek, "belki"lere bağladığın ümitlerle o hiç bilmediğin caddelerde, sokaklarda kaybolurcasına yürüdün mü? Saatin kaç olduğundan, havanın karardığından bile habersiz. Karşılaşmak istediğin kişinin evde olduğuna dair kanıt bile varken elinde sen arşınlarsın hala o yolları.. Çünkü sen hala o "belki" desindir.. O "belki"dir, seni o gün için hayatta tutan…

Ve gece doğar. Geceyle beraber aydınlanır her şey. O "belki"nin sadece bir işaret olduğunu anlarsın.. Artık karar verme zamanın geldiğine, yürüdüğün yolun yanlış olduğuna, artık başka bir yön çizmen gerektiğine dair bir işaret. Bunu fark ettikten sonra ise geriye yapılacak tek bir şey kalır. O da bundan sonra yürüyeceğin yolun hangi tarafa doğru olacağıdır..  İçinde bulunduğun günü ya kutlanmaya değer bir gün olarak görecek ve "iyileşme" dönemine gireceksin ya da o güne lanet okuyarak karanlık yola doğru olan ilerleyişine sakin adımlarla devam edeceksin.. Bu seçimde karşına çıkacak olan tek engel ise, vicdanın olacaktır.. 

22 Ekim.. Kimisi için bir doğum kimisi için de bir ölüm tarihi olacaktır.. Kim için her ne olursa olsun, benim ve belki de başkaları için 22 Ekim 2012 tarihi üzücüdür ki unutulmayacak bir tarih olarak kalacaktır..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...