Ekim.. sonbahar ve arkasindan gelen kis.. 365 gunluk bu curcurnada yasanacak en guzel zamanlar. Sonbahar ve arkasindan gelen kis..
Havada yağmurla karisik ruzgar var. Etraf bir hayli soguk. Bu sebeple bazalarin altindaki kisliklar, dolaplarin dip koselerinde kalmis cizmeler, botlar hepsi cikartilmis.
Bir cizme var sadece aklimda. Sirin, guzel bir kizin ayagindaki pembe bir cizme. Tek bir goruntu..
Cizmeyi dusundukce film makarasi dönmeye basliyor. Ta en basa sariyor filmi ve play tusuna basiyo bir cift pembe cizme.
Kucuk bir siyah canta geliyor gozumun onune. Tek omuza yan takilmis bir canta. icine sikistirilmis turuncu bir kitap. Tanidik bir kitap bu ya, kimindi dilimin ucunda ama gelmiyor o an aklima. Siyah canta buyuyor birden. Bu sefer iki omuza takilmis bir sirt cantasi. Arkasında buyuk beyaz bir tik isareti var. Acaba turuncu kitap hala icinde mi? Yoksa o bitti baska bir kitap mi var? Bak gene cizme geldi aklıma. Sirin cizme asla giyme cesaretim olmaz sanırım. Ayakkabi dedim ah ayakkabi. Kahverengi guzel bir ayakkabı geldi simdi de aklima. Uzerinde iki tane cizgi var. Kirmizi ve yesil çizgiler.. dur ya kirmizi yesil miydi yoksa bir tanesi beyaz miydi? Karisti lanet olsun. Unutmamam gerek. Filmin bu kismi cizildi mi acaba geri don. Bir, iki, uc kere gördün neydi neydi lanet olsun.. neyse gec son sahneye gel. Son sahne son sahne.. asla unutmamam gereken o son sahne.. hala neden karanlik. Hadi hadi..niye bisey göremiyorum, neden..donduk mu pembe cizmeye..
Tamam meczup bu seansin suresi doldu. Bir dahaki seansta deneyelim. Merak etme bulacağız filmin eksik sahnesini.....